27 Mayıs 2015 Çarşamba

Detay nakışçıları

Her nesneye bir anı yüklediğimden, nesnelere çok bağlanırdım. 
Yırtılan bi pijama beni üzüntüden ağlatabilirdi. Dikerek giymeye devam etmem de yadırganırdı. 
Sinmis bir kokunun, bir gün yok olması beni dağıtabilirdi. Telafisini bulamama çaresizliğim günlerce sürebilirdi. 
Bu diğerlerine çoğunlukla abartı gelirdi. 
Anı bütünüyle ve farkederek yaşayanların problemidir bu. 
Yerde duran kilimin yerinden, yastıktaki iz yerine kadar aynı kalsın isterler, her detayı nakış nakış işlediklerinden..



19 Mayıs 2015 Salı

Abisi olan küçük kız kardeş.

Size abisi olan küçük kız kardeş kafasını anlatmak isterim…

Dünya üzerinde en güvendiğiniz ve en sevdiğiniz kişi, en iyi dostunuz, o konuşurken kulak kesilidiğiniz, anlattıklarından beslendiğiniz, idolünüz ama aynı zamanda da çocukluğunuzda yaşadığınız tatlı tramvatik olayların jönüdür, aslında büsbütün çocukluğunuzdur ‘abi’.

Çocukluğunuzdan gençliğinize, karakter oluşum sürecinizdeki en etkili ve süper kahramandır ‘abi’.
Mimiklerinizde de vardır,gülüşünüzde de.
Müzik zevkinizin temelini atandır.
Damak tadınızın temelini atandır.
Mizah anlayışınızın temelini atandır.
Vizyonunuzu açandır.
Kendisi farkında olmasa da; umut kaynağıdır.
Hayallerinizi kurarken, büyük kurmanıza yardım edendir.
Kimseyle konuşulamayanların konuşulduğu kişidir.
Gözünüzde yaşlanmayan ve yaşlanamayacak olandır.
En sevilendir.
Candır.
En yakınınız ama aynı zamanda hep de uzağınızdadır. Çünkü hayallerinin peşinde koşmaktadır. -Tam da sevdiğiniz gibi.-

Küçük kız kardeşse; şanslıdır. Çok şanslı hem de. Havalıdır. Esprili ve umut doludur. Yükseklerden uçanlardandır. Vizyonludur. Yaratıcıdır. Hatta kısmî mucittir.  Yeni anılar edinemediğinde, çocukluğundaki anılarını hatırlayıp gülerek büyüyendir. Çok özleyendir…

Eğer kız kardeşi olan bir abi iseniz, size hayran olarak büyümüş ve hep hayranınız olacak biri var demektir..







4 Şubat 2015 Çarşamba

"piyano piyano.."




Son 1 aya dek piyano dinlemeyi sevdiğimi bilmiyordum. Çünki hiç dinlemeyi denememiştim. Piyano dinlemeyi bırak, bunu sevdiğimden bahsedebileceğim bir çevrem de yoktu. Şuanda da hala benimle piyano dinlediğim için dalga geçecek arkadaşlarım var :)

Gün içerisindeki tüm motivasyonum bu müthiş dinletiler... Yürürken dinlediğimde, nedense ağaçların gök ile buluştuğu yerlere gidiyor gözlerim. Bunu farkettiğim an piyano dinlemenin beni nasıl rehabilite ettiğini de anlamış oldum. Farkındalığımı açıyor ve odaklanmamı kolaylaştırıyor, daha duyarlı hale getiriyordu. Çalan kişinin elleri nerede, sağ eliyle melodinin neresini sol eliyle neresini çalıyor diye hayal ediyordum istemsiz. Bunu her hayal etmeye başladığımda da kendime kızıyordum; neden piyanoyu şimdiye dek fark edemedim diye. Müziğe karşı fazlaca ilgim vardır ama yaylı ve üflemeli müzik aletlerine yönelmiştim hep. Şimdi de düşünmeden edemiyorum babacığımın bahsettiği maymun iştahlılığımdan mı piyanoya bu kadar ilgi duyuyorum acaba diye. Bu düşünce beni temelli durduruyor. Hep otuz yaş sonrası için hayaller kurmama sebep oluyor. Evime aldığım kırık beyaz renkli piyanomu hayal ediyorum. Sonra aniden komşuların rahatsız olması mevzuusu aklıma geliveriyor. O zaman ona göre bir yerde oturmam gerek diyorum. Sonra "O kadar para kazanabilecek miyim dersin?" diye kendi kendime soruyorum. Hepsi bir iki dakika içinde geçip gidiyor aklımdan. Yine melodinin ön planındaki seslerini hangi eliyle bastığını düşlüyorum. Çalan kişiyi hep bordo kadife elbise giyinmiş bir kadın olarak görüyorum. Bu ve bunun gibi sıralı hayallere bayılıyorum. Dinlediğim şeyin güzelliği ve o esnada düşlediklerim beni piyanoya daha da bağlıyor.

Piyano çalmayı öğrenmeden ölmek istemiyorum. 
Piyanoyu çok güzel çalmadan ölmek istemiyorum. 
Onun benim hayatıma girdiğindeki halimi biliyorum. 
Ona hep borçluyum ve ismini bilmediğim sanatçılara...